İçindekiler...

İçindekiler...

Etiket okumada genel kurallardan sonra, içermez uyarılarını ve ürünlerin içeriğinde dikkat etmemiz gereken maddelerin ne olduğunu konuşalım.


Öncelikle "İçermez" iddiaları...


Bir ürünün etiketine içermez iddiası koymak için uyulması gereken kurallar vardır. Örneğin, zaten yasaklı olan bir maddeyi koymayıp (koyamayıp) içermez diyemeyiz, zaten yasaktır, çok yüksek oranda alkol içeren bir parfüme, koruyucu içermez diyemeyiz, çünkü zaten üründe koruyucuya gerek yoktur. Bir de ürünle alakasız maddelerin içermez iddiaları anlamsızdır, örneğin, immortelle sls içermez diyemeyiz, cilt bakım yağında anyonik sürfaktanın (anyonik temizleme ajanı) bulunmasına zaten gerek yoktur. İçermez iddiasında bulunduğumuz her maddenin ürünün içinde olmadığına ilişkin kabul edilmiş laboratuvarlarda yapılmış testlerinin olması ve bu testlerin ürün bildiriminde beyanlara eklenmiş olması gerekir. Aynı şekilde yeni Avrupa Birliği yönetmeliklerine göre, kozmetikte kullanımı serbest olan maddelerin ürün üstüne içermez olarak yazılması da yasaklanmıştır. Örneğin, hiç sevmememize ve kullanmamamıza rağmen şampuanımız üstüne SLS içermez yazamıyoruz. Çünkü kullanımı serbest bir madde ve bunu yazmak o maddeyi kullananlara karşı haksız rekabet yaratıyor.


Peki kendimizi mümkünse nelerden sakınmalıyız?


1- Sodium Lauryl Sulfate

Şampuanlar, diş macunları, duş jelleri, yüz yıkama ürünlerinin içinde bulunabiliyor. Göze kaçması durumunda zararlı olduğu ve derinin neminin uçmasını sağladığı kanıtlanmış. Diğer bütün iddialar, saç dökülmesine sebep olduğu, ağız içi aft yaptığı, çene ve ağız çevresi aknelerini artırdığı ve kansere sebebiyet verdiği iddiası henüz kanıtlanmamış. SLS maddesinin kanıtlanmış bir diğer iddiası ise, dünya su rezervlerini kirletmesi. Bu bile tek başına üzücü.
Bu nedenle, göz hassasiyeti ve egzamalı ciltlerin kesinlikle kaçınması gereken bir madde, saç dökülmesi, ağız içi aftlar, çene bölgesi sivilcesinden muzdaripseniz de, bu maddeyi içermeyen ürünler deneyip rahatsızlıkların azalıp azalmadığını kontrol etmeniz tavsiye edilebilir.


2- BHA- Butylated Hydroxyanisole
BHA isminde başka bir madde daha var, Beta-hydroxy acid, onunla karıştırılmaması lazım, çünkü o özellikle akneli ciltler için çok faydalı bir peeling malzemesidir. Ürünün üstünde BHA yazabilir, korkmayın, ama arkasında içindekiler kısmında Butylated Hydroxyanisole yazıyorsa, içermeyen bir ürüne yönelmek mantıklıdır.
BHA'nın hayvan çalışmalarında kanserojenik etkisi kanıtlanmıştır. Aynı zamanda, kontakt dermatit (alerjik egzama) yaptığı da bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu madde sadece kozmetikte değil, gıdada da, özellikle kahvaltılık gevreklerde, palm yağı ve hindistancevizi yağının oksitlenmesini engellemek için kullanılmaktadır. Gıda alışverişlerinde de dikkat edilmesinde fayda var. Bence bu maddenin girdiği hiçbir şeyi yiyip içmemek, sürmemek gerekir.


3- Triclosan
Aslında bir koruyucu olan bu maddenin insan sağlığına hiçbir faydası olmadığı kanıtlanmış. Ayrıca, yıllar içerisinde, bakterilerin ve mantarların bu maddeye bağışıklık geliştirdikleri ve kullanım dozunun gittikçe artırılması gerekliliği de gözlemlenmiş. Sudaki klor ile birleşince potansiyel bir kanserojen olan kloroformu ortaya çıkan triclosan, kullanıcılarda hem anne sütünde, hem de idrarda tespit edilmiş. Yani emziren annelerin bu maddeyi içeren ürünlerden kesinlikle uzak durması gerekiyor. Yapılan çalışmalarda, hormonlarla etkileştiği ve yüksek derece toksisitesinin olduğu da kanıtlanmış. Kısacası, içindekilerde yazıyorsa alınmaması gereken bir diğer madde de bu.


4- Oxybenzone
Güneş koruyucu ürünlerde kimyasal filtre olarak kullanılan bu ürünün hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmaları, hormon dengelerini bozduğunu kanıtlamış. Bu içerikli ürünleri kullanan kişilerde yapılan testlerde, %97sinin idrarında bu madde saptanmış. Bu madde nedeniyle, havuz ve deniz sularında da kirlilik oluşuyor. Deniz balıklarında da artık tespit edilmeye başlanmış. Bu maddeyi de görünce, elimizdeki ürünü sakince yerine bırakıyoruz.


5- Formaldehitler
En sona bıraktığımız ama insanda yapılmış çalışmaları en çok bulunan, en kanserojen olan madde de bu aslında. Aynı zamanda yüksek doz maruziyetlerinde koromozom değişikliklerine yol açtığı da saptanmış. Ancak işte düşük dozlarda kullanımı hala serbest. Özellikle ojelerde ve diğer tırnak bakım ürünlerinde, tırnak sertleştirici olarak bilinen bu maddeden gerçekten çok uzak durmakta fayda var.

Parabenlere burada hiç değinmedim, bir çok cinsi çoktan yasaklandı, kalanların da önümüzdeki senelerde yasaklanmasını bekliyorum. Son olarak, paraben yazan hiçbir ürünü kullanmayalım. Alternatifi olabilen hammaddeler bunlar.


Bir de dimethicone/silicone mevzusu var. Özellikle makyaj bazlarında, nemlendiricilerde, güneş koruyucularda bol bol kullanılıyor. Cİlde son pürüzsüz görüntüsünü veriyor. Ama gözenek genişletiyor, siyah nokta yapıyor, altında kalan cildin nefes almasını, ölü derilerinden kurtulması, kısacası normal fonksiyonlarını yerine getirmesini engelliyor, bakerilerin altında sıkışmasına neden oluyor. Nemi birazcık hapsetmesi dışında çok da işe yaramıyor. Kısacası, kullanmazsak üzülmeyiz hani.

Etiketler: içindekiler, cilt bakımı, saç bakımı, temiz içerik, doğal ürünler
Ocak 30, 2022
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR